Sık Sorulan Sorular / Duykon İşitme-Konuşma Bozuklukları Özel Eğitim Merkezi
Disable Preloader


Sık Sorulan Sorular

İşitme cihazını/ Koklear implantını takmak/kullanmak istememe özellikle küçük çocuklarda ve ergen bireylerde gözlenmektedir. Küçük çocuklarda alışma evresi olduğundan, dikkatini başka yöne çekerek inatlaşmadan ısrarcı olunmalıdır. Bir süre sonra eksikliğini hissederek takmak isteyecektir. Ergenlerde ise, konuşarak, empati kurularak bu sürecin atlatılmasına yardımcı olunup desteklenmelidir.

İşitme kaybının türü ve derecesine göre doktorunuz tarafından uygun görülen ve önerilen işitme cihazı yada koklear implantı bir an önce kullanmaya başlamanız çocuğunuzun işitme kaybından kaynaklanabilecek sorunlarının önüne geçmek için gereklidir.

1. Konuşma ve Dil Öğrenmedeki Problemler
• İşitme engelli çocuklarda alıcı ve ifade edici dil becerilerinde gecikmeler olur.
• Dil becerilerindeki bozukluk öğrenme problemleri ve akademik alanlarda özellikle okuma ve matematik becerilerinde bozulmalara yol açar.
• İşitme engelli çocuklarda kelime haznesi normal işitenlere göre daha yavaş gelişir.
• İşitme engeli olan çocuklar somut kelimeleri soyut kelimelere göre daha kolay öğrenirler.
• Eş anlamlı sözcüklerin hangi anlamda kullanıldığını anlamakta da güçlük çekerler.
• Sözcük öğreniminde işitme engelli çocuklar ile yaşıtları arasındaki fark yaşları ilerledikçe artar.
• İşitme engelli çocuklar normal işiten çocuklara göre daha kısa ve basit cümleleri anlar ve ifade ederler.
• Konuşma ve yazılı dile ait karmaşık cümleleri anlamakta güçlük çekerler.
2. Sosyal Problemler
• Arkadaşlık; konuşma problemleri sosyal yaşamla ilgili birçok probleme sebep olabilir.
• Çocuğun kendi yaşıtlarıyla olan iletişimini etkiler.
• Kendine bakış; utanma, reddedilme ve özgüven eksikliği sonucu duygusal problemler artar.

Özel eğitim hizmetlerine ilişkin eğitim hakları ise şu şekildedir;

Bireylerin engelleri doğrultusunda hastanelerden aldıkları sağlık raporu sonrasında, RAM (Rehberlik Araştırma Merkezi) ihtiyaç duyulan alanlarla ilgili gelişim alan hedeflerini belirler. Birey buradan aldığı rapor ile kayıtlı olduğu Özel Eğitim merkezlerinden ücretsiz olarak haftada 2 saat olmak üzere ayda 8 saat bireysel eğitim alma hakları vardır. Aylık 8 saat bireysel eğitim alma hakkına ek olarak, bireyin ihtiyacına göre raporunda grup eğitimi alması uygun görülürse kurumundan haftada 1 saat olmak üzere ayda 4 saat eğitim alabilir.

"Engelli bireyler temel eğitim ilkeleri doğrultusunda genel eğitim, özel eğitim ve mesleki eğitim görme haklarını kullanabilmektedirler.
5378 sayılı Engelliler Kanunu'nun 15. Maddesinde “Hiçbir gerekçeyle engellilerin eğitim alması engellenemez. Engelli çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak, bütünleştirilmiş ortamlarda ve engelli olmayanlarla eşit eğitim imkânı sağlanır.” ibaresi yer almaktadır. Buna bağlı olarak,engel türü ve derecesine göre engelli çocuklar genel eğitim sisteminde normal sınıflarda veya engel türü ve düzeyine göre ayrılmış olan özel eğitim sınıflarında eğitim alabilmektedirler. Bununla birlikte engelli çocukların normal eğitim sınıflarında normal gelişim gösteren akranlarıyla, sosyal ve eğitimsel açıdan birlikteliklerinin sağlanabilmesi için eğitim politika ve uygulamalarında temel yaklaşım kaynaştırma eğitimi ile sağlanmaktadır.
Ülkemizde eğitime ihtiyacı olan engellilere yönelik eğitimden MEB sorumludur. Engellilere yönelik erken eğitim 0-6 yaşından başlayarak eğitim ve öğretim hizmetlerinde MEB’ nın yanı sıra üniversitelerin ilgili bölümlerinden de bilgi ve yönlendirme hizmetleri alınabilir.

Çocuğunuzun cihaz kullanımı başladıktan sonra hemen konuşmasını beklememelisiniz. İşitme engelli çocuklar da cihazlandırıldıktan sonra normal gelişim gösteren çocukların dil gelişim evrelerinden geçerek konuşmayı öğrenirler. Özel eğitim ve aile işbirliği içinde gerçekleşen eğitim sonucunda konuşma başlayacaktır.

Çocuğunuz; kendisi için uygun cihaz ve ayarlar sonucunda düzenli eğitim ve doğru yönlendirmeyle konuşmaya başlayacaktır.

Çocuklar için en iyi öğrenme yolu oyundur. Çocuk oyun içinde yaşamı keşfeder ve öğrenir. Oyunlarda sözel iletişim gerekli olduğu için daha kalıcı bilgiler sağlanır. Unutmamak gerekir ki coşku duymayınca öğrenme olmaz. Bu da bir tek oyun yoluyla olur.

Eğitim çalışmalarımızdaki materyalin aynısını evde kullanmanız gerekli değildir. AVT seanslarında da vurgulandığı gibi gerçek yaşantılar içerisinde çocuğunuzun dahil olduğu etkinlikler çocuğunuzun dil gelişimine büyük katkılar sağlayacaktır.

Çocukların en verimli oldukları zamanlar uykularını aldıkları ve tok oldukları zamanlardır. Çocuğunuzun öğrenmeye açık olduğu zamanlarda istediğiniz sıklıkta oyun oynayabilirsiniz. Bunun yanında günlük rutinlerinizin arasında ( yemek saati, uyku saati gibi) oyun saatinin de olması çocuğunuzun odaklanmasını arttıracağından çalışmanızın verimini de yükseltecektir.

Televizyon, bilgisayar, vb. iletişim araçlarında pasif iletişim söz konusudur. Bu nedenle bu araçların çok kullanımı dil gelişimini geride bırakacağından fayda yerine zarar verir. Bunun yerine çocuğunuzla sözel dil paylaşımı içinde olacağınız oyunlar ve sohbetlerle kaliteli zaman geçirmek çocuğunuzun dil gelişimi için çok daha faydalıdır.

Her çocuğun bireysel farklılıkları vardır. Çocukların cihazlandırılma yaşı, cihazın düzenli kullanımı, öğrenme hızı, aile ve öğretmenlerin işbirliği ile çalışması, eğitime devamlılık ve çevresel faktörler bireysel farklılıklara yol açar. Bu faktörleri göz önünde bulundurarak, çocuğunuzla günlük yaşam içerisinde dil becerilerine uygun olarak bol bol konuşmak ve etrafındaki sesleri dinlemesine yönlendirmek çocuğunuzun konuşma ve dinleme becerileri üzerinde etkili olacaktır.

Bu soru dünyanın her yerinde, farklı anadillere sahip işitme engelli bireylerin ebeveynleri tarafından sorulmaktadır. Bu nedenle sorunun cevabı çok yönlü olabilir. Fakat açıkça bilinmektedir ki, dil kendi içinde karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu yüzden başlangıç aşamasında dilin özelliklerinin öğrenilmesi ve dil becerilerinde uzmanlaşmak için tek dil kullanımının daha faydalı olacağı düşünülmektedir. Çocuk aile tarafından tercih edilen dilde uzmanlaştıktan sonra ikinci bir dil öğretimi daha etkili olacaktır.

Spor yapmak, dans etmek gibi beceriler bireylerin daha sosyal ve girişimci olmalarına katkıda bulunur. Bu nedenle çocuğunuzun seveceği bir dansı yapması ya da cihazlarına zarar vermeyecek bir spor dalıyla (okçuluk, halter, vb ) ilgilenmesi gelişimini olumlu yönde etkileyecektir.

Her çocuğun öğrenme hızı ve bilgi kapasitesi farklıdır. Yeterli miktarda çalışma (özel eğitim ve okul işbirliği) ve tekrarla çocuğunuz da yaşıtları düzeyinde akademik bilgiyi edinebilir.

Çocuğunuzun üniversite sınavından istediği bölüme ilişkin yeterli puanı alması ön koşuldur. ÖSYM kılavuzunda bölümlere ilişkin özel ve genel şartlarda ‘’İşitme engeli olmaması’’ şartı yoksa bölüme yerleşebilir. Bunun yanında Anadolu Üniversitesi bünyesinde bulunan Engelli Entegre Yüksekokulu güzel sanatlar ve grafik sanatları bölümü ile eğitim vermektedir. Ayrıca E-KPSS sınavından yeterli puan aldıktan sonra devlet memuru da olabilirler. Belirtilen sınavlarda öğrencilerimizin istenen başarıyı elde etmelerine yönelik sınavlara yönelik destekleyici ek akademik çalışmalar yapılmaktadır. Bu çalışmaların içeriğini bireyin sınav süresinde gereksinim duyacağı; dikkat becerileri, soru çözme teknikleri, zaman ve stres yönetimi gibi sınav süresinde gereksinim duyacağı alanlar oluşturur.

Üniversite sınavı için başvuru sırasında başvuru kılavuzunda öğrencinin kullandığı cihaz bölümü ve engel türü işaretlenir. Bu evraklara raporu eklenerek ÖSYM merkezine bildirilir. Öğrenci bu şekilde sonra sınava cihazıyla birlikte girilebilir.


Çalışma Saatleri
  • Eylül-Haziran : Salı - Cumartesi
    09.00 - 18.00
  • Temmuz-Eylül : P.tesi - Cuma
    09.00 - 18.00
Randevu Al