
İŞİTME KAYIPLI ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI KONUŞMA VE ARTİKÜLASYON SORUNLARI
İşitme ve Konuşma Arasındaki İlişki Nedir?
Çocuklar konuşma seslerini çevrelerindeki konuşmaları dinleyerek öğrenirler. Bu nedenle, anadilin ediniminde ve konuşma becerilerinin gelişimi açısından işitme becerileri hayati bir rol oynamaktadır. Özellikle konuşma ediniminden önceki dönemde işitme sisteminde oluşan sorunlar konuşma ve artikülasyon gelişimini ciddi şekilde etkilemektedir.
Konuşma Bozukluğu Nedir?
Konuşma bozukluğu; sözel iletişimde farklı seviyelerde ortaya çıkan aksaklıklar nedeniyle dili kullanma, konuşmayı edinme ve iletişimdeki güçlüklerin bireyin eğitim performansı ve sosyal uyumunu olumsuz yönde etkilemesi durumudur.
Konuşma ve Artikülasyon Bozukluğu Nasıl Oluşur?
Konuşma, başlatılan ve durdurulan bir harekettir. Konuşma üretimi hareketin gücü, hızı, süresi, sırası, devamlılığı, tonu ve doğruluğuna bağlı olarak gerçekleşir. Konuşma sisteminin başlıca öğeleri; solunum, fonasyon (sesleme), artikülasyon (sesletim), rezonans (seselim), prosodi, ve akıcılıktır. Bunların her biri ayrı ayrı veya birarada bozularak değişik konuşma bozukluklarını oluşturur.
İşitme kayıplı bireylerde konuşmayı oluşturan tüm öğelerin varlığı halinde konuşma bozukluğu yapısal bir bozukluktan çok edinimsel bir bozukluk olarak görülmektedir. Bir başka ifadeyle, İşitme kayıplı çocukların artikülasyon problemleri yaşamalarının en temel nedeni olarak seslerin tam olarak algılanamaması veya eksik olarak algılanması olarak tanımlanabilir. Bu nedenle ilk olarak işitme kaybına uygun işitme cihazı edinmeleri gereklidir. Çocuklarda uygun cihazlandırılma gerçekleştirildikten sonra, doğal sesletim ve sesbilgisi gelişimi sırasında, yani seslerin edinilmesi ve doğru yerde, doğru biçimde kullanılması becerisinin kazanılması sürecinde çocuklar pek çok hata yapabilirler. Çünkü bilindiği gibi öğrenme süreci hata olmaksızın imkansızdır. Bu hatalardan en sık görülenleri, önleştirme (top-pop), “k”, “g” sesleri yerine “t”, ”d” seslerinin söylenmesi (kapı – tapı), ses düşürme (gel – ge), benzeşim işlemleri (yaptı- taptı), “l”, “r”, “y” seslerinin birbiri yerine kullanılması (ranza-yanza) şeklinde sürüp gider. Bu fonolojik süreçler ve hatalar belirli yaşlar arasında gerçekleşen ve hatta olması beklenilen durumlardır. Bu nedenle, gelişim yaşına uygun olmayan ve değişmeyerek devam eden hatalar artikülasyon bozukluğu olarak tanılanmaktadır.
Duy-Kon’da Konuşma ve Artikülasyon Bozukluğu Eğitimi
Kurumumuzda işitme kayıplı bireylerin işitme kayıpları temelli dil ve konuşma bozuklukları odyoloğumuz tarafından çalışılmaktadır. Odyologumuz işitme kayıplı çocuk ve yetişkinlerin ihtiyaçları doğrultusunda işitme kaybının sebep olduğu konuşma ve artikülasyon sorunlarının ortadan kaldırmaya yönelik etkin eğitim yöntemleri ile uygulamalarını gerçekleştirmektedir.